Gezilecek Yerler

Osmanlı İmparatorluğu'nun kontrolü altında olan Çeşme, 1472 ve 1501 yıllarında olmak üzere iki kez Venediklilerin saldırısına uğramış, bunun üzerine gelecekteki olası saldırılara karşı kale inşa edilmiştir. Çeşme Kalesi 1508 yılında Osmanlı padişahı 2. Bayezid döneminde inşa edilmiştir. Komutanı Aydın Valisi Mir Haydar olan kalenin denize en yakın ikiz kuleleri, Sakız Adası'ndaki Ceneviz kalesinin kuzeybatı kulesi ile mimari benzerlikler göstermektedir. Aslen bir kıyı kalesi olan kale, denizin doldurulması nedeniyle günümüzde iç kesimlerde yer almaktadır.

Alaçatı Pazaryeri Camii, 1830'lu yıllarda Yuhannis Halapes tarafından inşa edilmeye başlanmış ve 1874 yılında kilise olarak ibadete açılmıştır. Kilisenin Cumhuriyet'in ilanından hemen sonra camiye çevrildiği bilinmektedir. Üç nefli ve bazilikal planlı olan yapı, yığma moloz taş tekniğinde inşa edilmiştir. Rumlar için inşa edilen üç büyük kiliseden biri olan bu yapı, günümüze kadar ayakta kalabilen tek kilisedir. Kiliseden camiye dönüştürüldükten sonra ‘Pazaryeri Camii’ adını alan ibadethane, restorasyon çalışmaları sırasında ikonalar, dini tasvirler, mihrap bölümü ve heykelciklerin bulunmasıyla zengin bir kültür mirası olarak korunmuştur. İzmir İl Özel İdaresi'nin hibe desteğiyle Alaçatı Belediyesi tarafından 2009 yılında başlatılan restorasyon çalışmaları Temmuz 2010'da tamamlandı.

Doğal yapısını ve otantik atmosferini günümüze kadar korumayı başarmış güzel bir Ege köyünü ziyaret etmek istiyorsanız uğramanız gereken ilk yer Ege'nin incisi olarak kabul edilen Germiyan Köyü. Alaçatı'ya sadece 11 kilometre uzaklıkta bulunan ve yaz aylarında düzenlenen doğa yürüyüşleri ile gezebileceğiniz Germiyan Köyü, slow food hareketinin başladığı yerlerden biri. Organik ürünlerle hazırlanan yöresel yemekleriyle gastronomi tutkunlarının en çok ziyaret ettiği Ege köylerinden biri olan Germiyan Köyü, iki katlı köy evleri, yemyeşil meyve bahçeleri, organik ürün çiftlikleri, asırlık çınar ağaçlarının altında kahvenizi yudumlayabileceğiniz tarihi kahvehaneleri ve tertemiz Germiyan Plajı ile keyifli bir günübirlik gezi sunuyor. Ayrıca her yıl Ekim ayı başında düzenlenen Germiyan Köyü Festivali'ne katılarak organik ürünlerden satın alabilir ve eğlenceli aktivitelerle hoşça vakit geçirebilirsiniz.

Alaçatı'nın bir diğer önemli simgesi ise taş mimariye sahip tarihi yel değirmenleridir. Alaçatı'nın simgesi haline gelen büyüleyici yel değirmenleri 1800'lü yılların ortalarında inşa edilmiş ve bulundukları konumdan sundukları büyüleyici gün doğumu ve gün batımı manzaralarıyla kartpostalları süslemiştir. Günümüzde bir kısmı restore edilerek restoran ve kafe olarak hizmet veren tepeler, etraflarını saran rengarenk çiçeklerle beldenin en çok ziyaret edilen turistik gezi alanlarından biri haline geldi. Büyüleyici gün batımı manzaraları eşliğinde yel değirmenlerinde romantik akşam yemeklerinin tadını çıkarabilir ve gezinizin en güzel fotoğraflarını burada çekebilirsiniz.

Ege bölgesinde kurulan 12 büyük İyon kentinden biri olan ve 1960'lı yıllardan bu yana arkeolojik kazıların sürdürüldüğü Erythrai Antik Kenti'nde Arkaik, Klasik, Helenistik ve Roma dönemlerine ait paha biçilmez birçok tarihi hazine bulundu. Alaçatı'da bahar ve yaz aylarında düzenlenen rehberli doğa gezilerinin değişmez adreslerinden biri olan Erythrai Antik Kenti, Çeşme'nin Ildırı Köyü sınırları içerisinde uzanan tarihi hazineleriyle görülmeye değer yerler arasında bulunuyor.Alaçatı'ya sadece 16 kilometre uzaklıkta bulunan ve turların yanı sıra minibüslerle de kolaylıkla ulaşılabilen Ildırı'da, günümüze kadar ulaşan mozaiklerle süslü antik tiyatro, etkileyici surlar ve tapınaklar arasında keyifli bir tarihi gezintiye çıkabilir; kentin bulunduğu konumdan harika doğa fotoğrafları çekebilirsiniz. Erythrai Antik Kenti'nde yapılan kazılarda ortaya çıkarılan paha biçilmez eserleri Çeşme Kalesi'nde hizmet veren Çeşme Müzesi'nde görebilirsiniz.

Alaçatı'daki bir başka anıtsal mimari örnektir. 1832 yılında inşa edilen Aya Haralambos Kilisesi, bölgedeki Rum mimarisini yansıtan tarihi bir eserdir. Yapı 2012 yılında Çeşme Belediyesi tarafından restore edilmiştir. Restorasyonun ardından kültür ve sanat merkezi olarak hizmete açılmıştır. Alaçatı'nın tarihini keşfetmek için Aya Haralambos Kilisesi'ni rotanıza ekleyebilirsiniz.

Alaçatı'yı keşfetmeye başlamak için ideal bir yer olan Alaçatı Meydanı, begonvillerle süslü taş konakların çarpıcı manzarasıyla güzel fotoğraflar çekmek ve akşam yürüyüşleri yapmak için ziyaret etmeniz gereken ilk yerlerden biri. Meydan, dünya mutfaklarından yerel lezzetlere, taze deniz ürünlerinden tatlı ve dondurma dükkanlarına kadar pek çok seçeneği bulabileceğiniz kaliteli restoranlarla dolu. Yaz aylarında yol kenarındaki kafelerin ve eğlence mekânlarının turistlerle dolup taştığı meydanda ilkbahar ve sonbahar aylarında rengârenk çiçeklerle süslü taş evlerin arasında dinlendirici bir gezintiye çıkabilirsiniz.

Farklı konseptlerdeki dükkan ve mağazaları bir araya getiren Hacı Memiş Sokağı'nda tasarımcılar, antikacılar, seramik ve cam atölyelerinin yanı sıra kafe ve restoranlar da bulunuyor. Restorasyonların doğal dokuyu bozmamasına özen gösterilen, yüksek sesli müziğin duyulmadığı, sokaklara taşan masalar yerine avlularında yemek yiyebileceğiniz Hacı Memiş'i ziyaret etmenizi tavsiye ederiz.